19 Temmuz 2019 Cuma

3678

1 ay sonra yeniden seramik atölyesine geri döndüm, çok mutlu bir gün geçirdim!
Sabahki gereksiz stresi unuttum bile; gümrük kodları, faturalar ve Z raporları beni sinir etmişti.
Evrak işinden bunaldığım kadar başka bir şeyden sıkılmıyorum hakikaten. Neyse ki bu aylık bitti, şimdi en sevdiğim ayakkabı boyama işine vaktimi ayırabilirim.
Seramikte birçok kişi tatilde olsa da, yine tatlı insanlarla tanıştım, her yerde olamayacak sohbetler ettim. Ortalamanın üstü insanlara muhtacım...
Seramik asistanının çok seviyorum; ona dönemsel takıntılarımı ve odamı renkten renge boyadığımı anlattım, şaşırdı sanırım. Anlatırken hatırladım; ne kadar renkli bir hayatım varmış benim! Çocukluğumdan beri odamı hep kendime ait bir mekan kılmaya çalıştım ve duvarlarını bir açık maviye boyadım bir koyu kırmızıya...
Açık maviye aforizmalar yazdım yazdım sildim, koyu kırmızıya Caravaggio'nun Bacchus'ünü astım üzüm salkımları boyadım.
Her seferinde kendime bir tapınak yarattım, aslolan buydu. Benim gibi, bana ait, bana dair...
Belki de yine bir duvar boyama vaktim gelmiştir, yeniden ben olmak için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder