2 Ekim 2017 Pazartesi

3021

(01 EKİM PAZAR)

Bugün çok güzel bir gün olsun!
Öyleyse kahvaltıda yulaf lapası yiyelim ve yağmura aldırmadan dışarı çıkalım, karşıya trafiğe hiç takılmadan geçelim ve arkadaşımıza uğrayıp biraz sohbet ettikten sonra boğaza gidelim...
Boyacıköy yokuşunda arabamızı bırakıp Emirgan'a yürüyelim, balık tutanlara bakıp bir yandan rüzgarda fotoğraflar çekelim...
Sergi gezmeden önce enerji depolamak için yeni açılmış bir cafeye oturalım ve birer kahve söyleyelim, yanına bir dereotlu poğaça ile bir çilekli tart isteyip pazar keyfi yapalım...
Boyacıköy yokuşlarında kaybolup sonu görünmeyen tünellere girip çıkalım, kedilere selam verip konaklara hayranlıkla bakalım...

Ai Weiwei sergisi beklediğimden daha çok etkiledi beni, kesinlikle işlerinin altını kavramsal olarak fazlasıyla dolduran bir adam.
 Ay çekirdekleri işinin Batı'daki Çinli algısını çağrıştırdığını düşündüm; binlerce, aynı tip ve küçük...
 Geleneksel Çin sanatını modernize edip çağdaş sanata uyarlaması çok hoşuma gitti ayrıca.
Odyssey en etkileyici çalışmalarından biri şüphesiz; çağımızın kahramanlık destanı mültecilerin göç hikayeleri...
 Duvar kağıtlarına resmedilen öykü; antik Yunan ve Mısır üslubuyla çizilmiş bir modern hiyeroglif adeta.
 Siyah-beyaz ve basit, meramını doğrudan anlatan bir tarzda, akılda kalıcı.
 En sevdiğim çalışmaları mültecileri konu edenlerdi,değil komşumuz- dünyanın bir ucunda da olsa böyle bir savaşa duyarsız kalmak mümkün değil...
Özgürlük Çiçekleri; porselen beyaz çiçek rölyefler aslında Çin hükümeti tarafından pasportuna el koyulan ve seyahat engeli konulan sanatçının protesto eyleminin devamı niteliğinde. Tutsak kaldığı her gün atölyesi önündeki bisikletinin sepetine çiçekler bırakan sanatçının her eylemi viral bir harekete dönüşmüş...

 Çin porselen vazoların her katında savaşın ve mültecilerin hikayesi resmedilmiş: ilk katta çatışmalar, ikincide harabeler, sonra göç eden insanlar, ardından denizi aşmaları, son olarak sınır kapıları önünde kuyruklar...
 En sonuncuyu boş bırakmış, gelecek acaba neler getirecek?
 Çin devleti ile ters düşmesi ve okları üzerine çekmesine sebep olan işi; 2008deki büyük depremde yıkılan okulların enkazından topladığı demirlerle yaptığı bu çalışma. Hayatını kaybeden çocukların sayısı ve isimlerini açıklamayı reddeden devlete karşı zekice bir hareket.
İyi ki görmüşüm, Ai Weiwei başarılı bir sanatçı olduğu kadar iyi de bir direnişçi; beyin kanaması geçirmesine sebep olacak kadar işkence görmüş biri.

Sergiden çıkışta feribotla Beykoz'a geçtik, akşam yemeğini evde hazırladık: fırında İtalyan makarna!
Bir şişe şarap daha açtık ve festivalde bilet bulamadığımız bir filmi seyretmeye koyulduk.
The Beguiled ABD iç savaşı sırasında Güneyli bir kız okulunda geçen, iç sıkıcı bir dönem filmiymiş. Bende fazla iz bırakmadı açıkçası, yine de kadın cinsinin tuhaf ve tehlikeli hallerini yansıtan bir film olmuş.

Hafta sonu bitiyor, uykuya dalmadan önce kitap okuyalım mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder