25 Ağustos 2017 Cuma

2983

(24 AĞUSTOS PERŞEMBE)

Gece doğru düzgün uyuyamadım, biraz stresten, aklıma takılanlardan, biraz kedilerden, bilmem ki neden...
Sabah erkenden kalkıp yorgunluğuma boş verdim, hızlıca hazırlanıp eşimle birlikte yola çıktım. Bugün onların ofisinde çalışacağım, hem bana motivasyon olur diye düşünüyorum, hem de aklıma takılan sorularda onlara danışırım.

Deniz otobüsünü özlemişim, okula giderken epeyce kullanırdım son yıllarda, Bakırköy iskelesinde kedilere de mama verdik.
Laptopla yürümek biraz zor gelse de, ofise geçtiğimizde yanımızda getirdiğimiz avokadolu cevizli mini sandviçlerle kahvaltı etmek keyifliydi.
Eşimin matrak iş arkadaşı bir yandan kahve molası dedikodularında eşlik ederken, bir yandan da abuk subuk videolar açarak çalışmamı sabote etmeye uğraştı.
Yine de çok ciddi çalıştığım için kendimi tebrik ediyorum, tüm aksiliklere rağmen iş planımız yazdım bugün. Daha finansal plan ve revizyonlar var elbette, ama en azından yarısına yakın kısmını hallettim. Her şeyden önce; gözümü korkutan bir işe giriştim ve ilk aşamayı başardığım için kendime güven geldi.

Öğlen arasında eşimle yemek molası verdik, yakındaki bir ev yemekleri restoranına gittik. Bu sırada tabi, beni rahatsız eden birkaç detayı konuşmadan edemedim; insanların kalitesizleşmesi çok üzücü geliyor bana. Her yerde, her meslekte, her işte karşılaşıyoruz bu durumla, baş etmekte zorlanıyoruz hepimiz. Bir iş yerinde birlikte çalışan insanlar birbirlerine "canım" diye mi hitap eder? Bir adama eşinin yanında fazla yakın davranmak ayıp sayılmaz mı? Bilmeden yapılırsa cehaleti, bilerek yapılırsa kötülüğü gösterir ki-ikisine de tahammülüm yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder