(13 AĞUSTOS PAZAR)
Dün gece yatarayak bir fenalaşmıştık ikimiz de, bugüne pek enerjik başlayamadık haliyle.
Kahvaltıyı sağlam edelim dedik; menenenin de tam zamanı. Biraz dinlensek iyi olurdu ama vakit yoktu, banyo yapıp hazırlandık. Öğleden sonra düştük yola Maslak istikametine; Yavuzfest'e.
Her sene aynı grupların aynı repertuarından sıkıldık mı, sanmıyorum. Memlekette adam akıllı başka festival mi var-belki Zeytinli. Senede en az 1 kere dinlemeye değer adamlar bunlar ne de olsa...
Bu mekanda festival biraz elit ve temiz oluyor ya değişik geliyor. İşeyenler yok, tuvalet sırası yok, kusanlar yok, izmarit bile fazla görünmüyor.
18 yaş altına mavi bileklik taktıklarını öğrenince etrafa bir de baktık ki çoluk çocuk dolu! Bunlar Yavuz Çetin'i bilirler mi? Batu Mutlugil'le başladık dinlemeye; bu adam pek tatlıdır, pek kafadır.
Ardından Murat İlkan & Metin Türkcan ikilisi; normalde çok iyilerdir ama nedense bugün duyduğum en kötü cover ile başladılar. Bir vaziyetleri var çözemedim, kafa gidik gibiydi Metin'de.
Şüphesiz son yıllarda tanıştığıma en memnun olduğum eşsiz sesli koca kafalı adam Can Gox, sahnede mest etti. Bundan sonra hiç Flört dinlenir mi yahu? Biz de mola verdik, biraz güç topladık -zira sırada babalar var!
Moğollar'ın 50. yılı oluyormuş-vay be! Ne zamanlar geçmiş, kimler ne işler yapmış bu memlekette. Şimdi kimlerin eline kalmış, yazık. Ama her şeye rağmen hala devam etmek için buradayız. Büyük Ev Ablukada mı neredeyse işte, onları pek tanımıyorum ben- malum geri kafalıyım. Kurtalan ile devam ediyoruz ve müzik giderek güzelleşiyor; Cem Karaca'ya, Barış Manço'ya selamlar yollanıyor.
Bulutsuzluk Özlemi, beni şaşırtacak kadar iyi bir sahne yaptı; çıktılar çatır çatır söylediler, fazla lafı uzatmadan indiler. Belki 15 yıldır aklıma getirip de dinlemediğim şarkılara eşlik etmek çok güzeldi, bazen insan ecnebilerde efsane grupları dinledikçe yerlileri biraz küçümsüyor, işte gün gelip de çölde göl bulmuş gibi anlıyor kıymetlerini böyle zamanlarda...
Bu adamlar, dedim. yahu 60 yaşlarındalar herhalde, Sina Koloğlu filan. Biz dinlerken yorulduk, adamlar tükenmek bilmiyor maşallah! Pentagram'ı beklerken artık düşüyoruz. Ama değer, değmez mi?
Helal olsun saç savurmayı seven bu ağır abilere!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder