(14 MART SALI)
Bir süredir davet edildiğimi, dinlediğim memlekete sonunda geldim-keşke daha neşeli bir vesileyle gelmiş olsaydım. Ordu yağmurlu, soğuk.
Evden çıkmadan geçiyor zaman, bir yemek rutini dahilinde planlanıyor günler: kahvaltı sofrası kuruyoruz, topladıktan sonra kahve pişiriliyor, öğlen yemeği genelde gecikiyor, akşamüstü poğaça kek yapılıyor ve akşam yemeği bazen geçiştirilip, bazen hakkıyla yeniyor.
Evde sabit ahali olarak 9 kişiyiz, gelen gidenlerle gün içinde sayı 5-15 arasında değişiyor.
Hem içinde bulunduğumuz stresli bekleyiş hali hem de yabancı hissettiğim bir ortamda elimi kolumu nereye koyacağımı bilememe gerginliği...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder