(04 MART CUMARTESİ)
Erken uyandım, zaten geceleri defalarca uyanıyorum ve hemen geri dönemiyorum uykuya. Süregelen bir rahatsızlığım var, atamadığım bir yorgunluk ve hastalık hali...
Kendimi zorlayıp hazırlığa koyuldum, çünkü uzun bir aradan sonra arkadaşlarımız kahvaltıya geliyor. Hamur mayalayıp onlara poğaça yaptım, birlikte evi toparlayıp sofrayı kurduk.
Kahvaltıdan sonra kuaföre gitmek vardı aklımda aslında, hem kendimi iyi hissetmek için hem de akşam dışarı çıktığımızda güzel görünmek için.
Ama olmadı, onun yerine cumartesi öğleden sonramı ağlayarak değerlendirdim-son haftalarda genelde yaptığım gibi.
Neden sürekli hafta sonu planlarımı bekleyip sonunda hep hayal kırıklığına uğruyorum?
Bir türlü havaya giremiyorum ya da eski heyecanımı kaybetmiş gibiyim?
Hayat bana sert yüzünü gösteriyor bir süredir, bu ay da beni geçimimi sağlamakla alakalı paniğe tetikleyen bir iki şey eklendi.
İçimde kademe kademe gerilen tel, bir türlü gevşeme fırsatı bulamayınca, sonunda patladı bugün.
Sadece yapmak zorunda olduğum şeyleri yapıyorum art arda, bir maymun gibi. Yapmak istediğim ya da beni heyecanlandıran hiçbir şey yaptığım yok. Her günüm sorun çözmekle geçiyor ve ara veremediğim için, motivasyonum kalmadı artık tüm bunlara göğüs gerecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder