8 Ocak 2018 Pazartesi

3119

(07 OCAK PAZAR)

Pazar günü planımız 2 haftanın ardından yine Emirli'ye gitmek. Sabah erkenden düşüyoruz yola; önce köyün girişindeki ve sitemizin köpeklerini besleyip, sonra komşu çiftlikten sütümüzü yumurtamızı alıp evimizin terasında kahvaltıya oturuyoruz-bizden iyisi yok!
Şömineyi yakıp biraz ısınmaya çalışıyoruz, çünkü hava güneşli de olsa, burası buz gibi.
Buraya gelmeyi, köpekleri beslemeyi, bıdılık kediyi sevmeyi, göle karşı oturmayı, ateşin başında dinlenmeyi seviyorum. Bu eve ben emek verdim, bu ev benim hakkım-ve biliyorum bir gün benim olacak!
Öğleden sonra şehre geri dönüp dün izleyemediğimiz film için sinemaya gidiyoruz tekrar.
Loving Vincent, kötü şöhretli kulağı kesik ressam Van Gogh'un ölümünün ardından, bir mektubunu kardeşi Teo'ya ulaştırmaya çalışan genç bir adamın hikayesi...
 Sıkıcı olabileceğinden endişelendiğim film, benim için çok hızlı biten ve keyifle izlenen bir deneyim oldu.
 Karakterler teker teker izlenimci resimlerde can buldukça, kare kare orjinal Van Gogh resimlerini hatırlıyoruz.
Hayatı bu mavi&sarı evrende alıgılayan içli ve hisli adam, hepimize içinde neler taşıdığını anlatıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder