Tam da sendromlu bir pazartesi!
Hem yağmurlu soğuk gri bir hava, hem işler birikmiş de sanki hafta sonu yetmemiş hissi, hem de dişimi çektirmem lazım-daha ne olsun?
Yine de kendime güzel bir kahvaltı hazırladım ve pastırmalı yumurta ziyafeti ile güne başladım. Etrafı toparlamak, çamaşır toplamak filan derken biraz yine ev işleriyle vaktim geçti. Kendime bir kahve koyup masa başına oturur oturmaz, geçen ay işten ayrılan ve bunu hala atlatamayan arkadaşım aradı, tekrar tekrar aynı şeyleri konuştuk. Mesajlarıma geri döndükten sonra hızlıca hazırlanıp çıktım, dişçide gergin bekleyiş biraz sürdü. 20lik diş çekimi, her ne kadar diş gömük değil dışarıda da olsa, son derece barbarca bir olaymış. Uyuştursa da kanırta kanırta söküşünü hissetmek kötüydü, ama çabucak bitti. En fenası sonrasında ağzıma dolan kanı yutmamla birlikte gelen mide bulantısı oldu.
Şimdilik ağrım yok hala uyuşuk sanırım, ama cidden bir diş bile ne önemli insan vücudunda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder