(17 TEMMUZ CUMARTESİ)
Artur'a geldiğimiz ilk günün ertesi, aşırı sıcaktı. Sahile inebildiğimizde öğlen olmuştu ve hiç yer bulamayınca dondurmacının altındaki palmiyelerin gölgesine sığındık. Ama bir iki saat sonra bu gölgeler de kısalıp kaybolunca dayanamayıp kalktık.
Burayı hiç bu kadar kalabalık görmemiştim, tarihinde hiç bu kadar bunaltıcı havasına rast gelmemiştim. Akşam yürüyüşe çıktığımızda bile 30 dereceydi, yürüyemeden döndük.
İlk günün tadını alamadık yani, işle ilgili de sorunlarla uğraşmak zorunda kalınca. Tek güzel tarafı deniz suyunun ılık olması, Temmuz rüzgarları ve buz gibi suyuyla bilinir normalde oysa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder