(07 AĞUSTOS CUMARTESİ)
Artur'dan döndüğümüzden beri, hatta tam olarak dönüş yolculuğundan beri her şey kötüye gitti hızlıca. Hem benim ruh halim, hem bizim durumumuz hem de memleketin vaziyeti.
Hafta sonları ya hastaydık ya bunalımda ve birlikte en küçük şeyden keyif alma ihtimalimiz olmadı.
Bu sabah annemle kahvaltıya gitmeyi planladık; ikimize de iyi gelecek. Yürüyerek gideyim dedim, yolun yarısında fenalaştım. Sanırım artık önceki aylardaki kadar çevik ve enerjik olamayacağım. O kadar hızlı değişiyor ki vücudumun kapasitesi, neyi tolere edip edemeyeceğini kestiremiyorum bazen.
Son hafta kanamanın dışında bir de, sabah karşı gelen el ayak uyuşmaları eklendi sıkıntılarıma. Kahvaltıya otururken ağrım artmıştı, biraz da korkuyordum açıkçası.
Güzel bir kahvaltı keyfimi yerine getirdi, sonrasında ama bütün gün bayılmak üzereymişim gibiydi yine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder