(15 ARALIK PAZAR)
Dünden sonra bu sabaha da yorgun uyandım, gözlerimi açamıyordum.
Aşırı yürüdüğümüz ve geç uyuduğumuz için bu kadar kırık dökük haldeyim sanırım...
Kahvaltıdan önce birlikte yoga yaptık, yavaş yavaş uyandım ve çok iyi geldi.
Öyleyse waffleı hak ettik bence! Bugün hava yağmurlu olacak gibi, dünden sonra birden soğumuş.
Emirli'ye giderken yolda yağmur başlıyor, dün gidebilseydik daha kolay olacaktı köpekleri beslemek. Yine de içimiz rahat ediyor beslemeye gittiğimizde, hele aynı köpekleri görebilirsek.
Bu kez de yol kenarı sakinlerini aynı yerde bulunca seviniyoruz, ama içimiz buruk tabi ki hallerini görünce. Havalar ılık gidince sırf onlar üşümüyor diye seviniyorum...
Beslemeyi yaparken bizim gibi bir kadınla tanışıyoruz; o da hem uyuz ilacı hem mama bırakıyormuş. Başkaları da varmış, belediye de hafta içi yemek artığı döküyormuş. En azından bunları öğrendiğime çok memnun oldum, umarım uyuz ilacını verdiğimiz köpeklerin durumu biraz iyileşir haftaya.
Evin şöminesini tamir ettirmek için bir başka firmayla görüştük, gelip baktılar. Tahminimden uzun sürdü beklemek ama en azından kararımızı netleştirmiş olduk. Haftaya yapılacak, biz de rahatça yakabileceğiz kışın... Evdeki işler elbette hem zaman hem enerjimizden çalıyor, zorluyor açıkçası, ama bir yandan da bitince içimiz rahatlayacak.
Döndükten sonra sıcak bir banyoyla ısınıp bir şeyler yiyorum, akşam Kadıköy'de arkadaşımla buluşacağız. Roze şarap, biraz sohbet, bolca ilham dolu bir akşam... Avludaki kırmızı salıncak, kozalak lambalar... Almanca hocasına benzer bir halim mi var sahi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder