18 Ağustos 2019 Pazar

3702

(12 AĞUSTOS PAZARTESİ)

Yoga ateş elementi 21 gün programına bu sabah son derece zor koşullarda daracık otel odasında başlıyorum. Bu seferki başlangıçtan orta seviyeye geçiş aşamasında epey zorluyor beni, özellikle de bu dar alanda ve bu hassas tırnakla. Evet, çünkü yine ayağımı sandalyeye vurdum ve tırnağım düştü düşecek! Sağ ayak baş parmağımı sakınmaktan rahata sıçrayamıyorum, yine de yapmış olduğum için kendimle gurur duyarak kahvaltıya çıkıyorum.
Bu tatilimiz fiziksel zorlamalarla geçiyor; sürekli sıcağın altında yürüyoruz, yokuşları tırmanıyor, nefesim kesilene kadar yüzüyor veya yogada esneme kapasitemi zorluyorum. Burada 1 ay kalsak sanırım iyi zayıflarım. Bu arada, döndükten sonra doğum günüme kadar 3 ay boyunca sağlıklı yaşamın dibine vurmak niyetindeyim. Yani cidden hiç ekmek vs. yemeden, her gün yoga ve egzersizleri ihmal etmeden ve her akşam yürüyerek metabolizmamı tamamen sarsmak istiyorum. Bazı şeyler değişmez, ben yapamam demeden, azimle inançla ve kararlılıkla devam etmek...
Büyük çakıl plajındaki garsonlarla arkadaş olduk bile, hepsi de güzel insanlar ve hayvanları besliyorlar. Burada çamların gölgesinde kitap okumak keyifli, sabah kahvemizi içip akvaryum gibi denize girmek, balıklara bakarak yüzmek gibisi yok...
Akşam için bir yerde yer ayırtmadık; zaten her yer de dolu. Ayrıca bu kadar da büyütecek bir şey yok bence; restoranlar üç aşağı beş yukarı aynı ve şaşırtmıyor beni artık. Fazla para harcayıp fazla yemenin de anlamı yok sanki, akşam yemeğini geçiştirmek daha cazip benim için artık.
Amfi tiyatroya yürüyoruz sonra, ama salak sarhoş gençlerle dolu ve millet içtiği biranın kutusunu etrafa atmış utanmadan. Ben mi yaşlanıyorum yoksa gerçekten insanlar mı aptallaşıyor gitgide?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder