(31 MAYIS ÇARŞAMBA)
Mayıs ayını keyifli kapatıyorum derken, sabah sabah bir anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü: ertesi gün düğünü olan Avustralyalı müşterimden henüz ayakkabılarını almadığına dair bir mesaj okudum.
Şaşkınlıkla araştırmaya başladığımda, 1 hafta önce teslim edilmiş görünen gönderinin yanlış adrese dağıtılmış olduğunu fark edince deli oldum. 1 haftadır kendisi de takip etmemiş olacak ki son gün haber veriyordu ve yapacak bir şeyimiz olmayabilirdi.
Telaş içinde kargo şirketini ve müşteri temsilcimi aramaya başladım ama hiçbir cevap alamadım, daha doğrusu tek yapabildikleri kayıp dosyası açtırmak ve 2 hafta içinde geri döneceklerini söylemek oldu. Bizimse 2 günümüz bile yoktu!
Haklı olarak gelin ayakkabıları yarına kadar eline geçmediği takdirde bedelin iadesini isteyen müşterime karşı mahçup olmak bir yandan, zararımız diğer yandan...
Kimse sorumluluk üstlenmiyor, telefonlarıma toplantıda olduğu bahanesiyle kimseler çıkmıyor ve ben ne yapacağımı bilemez vaziyette stres içinde birilerine ulaşmaya çabalıyorum-günün ilk saatleri böyle geçti.
Neyse ki müşterim Brisbane'deki kargo ofisine ulaşıp, kuryenin paketi yan dükkana teslim ettiğini öğrenmiş de gidip alabilmişler. Bu sorun da sonunda böylece çözüldü ama benim kalp çarpıntılarım akşamüstüne kadar durmadı.
Başım sıkıştığında hiçbir şekilde yardımı olmayan UPS'e ne yapmalı, nereye şikayet etmeli?
Yeşil çay içip bisiklete binerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım ve akşamüstü yeni bir ayakkabı boyadım, günün sonunda artık bitkin düşmüştüm...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder