Enerjisiz bir güne uyandık ve tuhaf bir düğüne davetliyiz. Yine de eğlenmeye çalışacağız ve bugünün keyfini çıkaracağız.
Kuaför bomboştu ve çabucak çıkıp eve döndüm, hazırlanıp aceleyle yola çıktık. Sokağımızın bir başı vinçle, diğer başı ise arabanın tekinin boylu boyunca park etmesiyle kapanmış vaziyetteydi. Sileceklerini kırdıktan sonra taksiye atlayıp evlendirme dairesine vardık.
Nikah kuru ve kısaydı, davetliler salonun yarısını doldurmamıştı. Çabuk biten törenin ardından fotoğraf çekilme ve takı merasimi sırasında ne yapacağımızı bilemeden bekleştik. Bütün düğünler gibi ama gördüğüm tüm düğünlerden daha fazla kaotikti, organizasyon son dakikaya bırakılmış ve gelinle damat saldım çayıra modundaydı.
Teknede olmayı özlemişim, yaz havası olmasa da gün batımının tadını çıkarmak güzeldi. Damadın akrabaları pek tatlı hoş sohbetlerdi, elle hazırlanan mezeler en iyi restoranlardan daha lezzetliydi.
Gece ilerlerken müziğe eşlik etmeye başladık neşeyle, sanırım en fazla kuduran bizdik. Gelinle damattan daha fazla eğlendiğimiz kesin!
Bolca şarap ve rakı sonrasında sabaha karşı eve döndüğümüzde ayaklarım ağrıyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder