29 Haziran 2017 Perşembe

2918

(20 HAZİRAN SALI)

Dünkü fırtınadan korkup bugün bu tarafta kalmamaya karar veriyoruz, istikamet Akçagerme plajı. Burası aslında Kaş'ın en az sevdiğim yeri diyebilirim, aile çay bahçesi tadında. Diğer yerlerdeki ananaslı kokteyller, efendim dört peynirli pizzalar yerine burada ancak köfte ekmek yanına kola!
 Yine de denizin tadını çıkardığımız ilk yer burası oluyor; daha ılık ve sakin olduğu için herkes burayı tercih etmiş, akşamüstü biraz kalabalıklaşıyor. Kendimize uzak köşede bir yer ayarlayıp kitaplarımızı okumaya dalıyoruz gölge altında...
 Bu tatilde okumak için getirdiğim kitap biraz eski; eşim bana Şebnem İşigüzel'in Sarmaşık'ını seçti.
Her bölümde seks ve şiddet içerikli tuhaf öykülere yer veren acayip bir kitap! Nasıl değerlendirsem bilemiyorum, eğlenceli bir dili var aslında fena olaylardan bahsederken fazlasıyla rahat gibi... Arada dergilerle dönüşümlü okumak en iyisi.
Kuyruklarının güzelliğine tezat berbat sesleri ile bağıran tavus kuşları, tembel ördekler Akçagerme plajının vazgeçilmez maskotları, yine buradalar...
 Akşamüstü dönüşe geçiyoruz, yeni açılan mekanlardan Sardelaki'de masa ayırttık. Arkadaşımız bugün Patara'yı gezdi, göz alabildiğine kum, gözlerini kamaştırmış ve alerji yapmış olsa da çok sevmiş atmosferini...
Geçen sene Kaş'a yalnız günübirlik uğrama fırsatımız olmuştu, belki de 2 yıldır açık olan bu mekanı biz yeni keşfediyoruz. Yunan tavernası konseptli şık ve güzel manzarası olan Sardelaki'de hizmet kaliteli, servis profesyonel.
 Ahtapot ve karides yemeyi iple çektiğimiz için mezeleri es geçiyoruz; saganaki, cevizli kuru domates ve hibeş yeterli.
 Ahtapot ızgara yediklerimin en iyilerinden, karides de bizi tatmin ediyor. Soğuk beyaz şarap eşliğinde tadına doyamadığımız lezzetler bunlar!
Keyfimiz yerinde ayrılıyoruz mekandan. Otele dönüş yolumuz üzerinde kurulmuş bir minik karavan var; Dondurvan. 10 çeşit dondurmayı sıradan denemek isteyen arkadaşımız Batmanlı dondurmacı çocuğun başının tatlı belası oluyor! Korkuteli vişnesi ve limonlu dondurmayı beğeniyoruz.
Yolumuzu kesen tekne turu satmaya çalışan çocuklardan en küçüğü çok bitirim-tam adamına düşüyor ve saatlerce günlerce uzayacak bir laf atmalar silsilesi başlamış oluyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder