(17 ARALIK CUMARTESİ)
Sonunda ertelenen elektrik işini de hallettik bugün, evde her şey yoluna girdi sayılır artık.
Bulaşıklar çamaşırlar bekliyordu, erken kararan kış günlerinde ışıksız zor oluyordu.
Öğleden sonra bir iki saatimi bakıma ayırdım, akşamüstü sinema planları yaptık.
Merak ettiğimiz filmlerden biri Tereddüt idi, Kadıköy'de biraz dolaştıktan sonra bilet aldık.
Modern, eğitimli, güzel imkanları olan psikiyatr kadın karakter ile çok genç evlendirilmiş ve eğitimi yarıda kesilmiş, kendine güvenmeyen zayıf bir genç kız karakterin hayatları adli bir vaka sebebiyle kesişiyor.
Elmas kocasından ve kayınvalidesinden tiksinen gencecik incecik bir kız, ailesi zorla evlendirmiş. Seks onun için hep acı verici, korkuyla beklediği ve kaçındığı bir şey. Bir akşam kocası ile kayınvalidesi ölü bulunuyor, o ise kendisini balkona kilitlemiş. Hastanedeki psikiyatr kadın onu psikodrama tekniği ile konuşturmaya çalışıyor, fakat bir yandan onun da hayatında zorluklar ve sorunlar eksik değil. Erkek arkadaşından beklediği ilgiyi göremiyor, yeterince sevilmediği için onu suçluyor.
Genel olarak iyi bir filmdi, benim için çok da akılda kalıcı olmamakla birlikte-izlemesi çok zor gelen sıkıntı verici sahneleri vardı Elmas'ın hikayesini anlattığı...
Kadınların hemen hepsi gibi, bu kendine güvenen psikiyatr kadın karakter de nedense aşık olduğu adamın sevgisini yeterli bulmayınca kendini kaybedip deliriyor, onu terk etme gücünü bulmak içinse bir başka adamın ilgisine gerek duyuyordu.
Kadınlar ne zaman kendilerine hak ettikleri değeri verecek acaba, erkeklerden değer görmeyi beklemeden önce-diye düşünerek filmden çıktım.
Lal'de birer kadeh sıcak şarap içmek için şömine önündeki sıcacık masaya oturduk, fazla tatlı geldi şarap. Uzun oturmadan kalktık, film aldıktan sonra köpeğini gezdiren bir arkadaşımızla karşılaştık.
Birer kahve içerken konuştuk, çok sıkıntılı bir süreç yaşıyor işiyle alakalı, biraz tavsiye verdik ve kulağını çektik.
Cumartesimiz böyle geçti, filmdeki adamın pişirdiği etlerden canım çekmişti oysa, eve dönünce yemek yapmak istemişti canım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder