İşte başlıyoruz!
Beklenmedik trafiksiz yollarla Üsküdar'a vardığımda hava parçalı güneşli ve serin ama ılıktı.
Kısa bir araba ve kısa bir motor yolculuğu peşinden yine kısa bir minibüs seferi ile planladığımdan 45dk erken okula vardım.
Okula benzemeyen ruhsuz bir binanın soğuk beyaz sınıfında yerlerimizi almadan önce birer çay içtik.
Pencereden bakınca denizi görememeyi yadırgadım biraz...
2 haftalık yeni rutinlerim: sabahları devasa sandviç ve termosta kahveyle erken kahvaltı, öğlen üzeri ilk arada belki çay, öğlenleri bizim okulun yemekhanesine benzer bir tabldot menüye 6 katı para verdikten sonra, akşamüstü arasında berbat kahve. Cappucino ile lattesi fenaydı, bakalım sade kahve deneyelim.
Hocamız pek sevimli bıdık bir amca. Tatlı tatlı anlatıyor, öğrenecek ne çok şeyimiz var.
Kendi kabuğumdan çıkıp dışarıda neler döndüğünü görmek iyi geldi, ilk gün tahminimden keyifli geçti.
Girişimci tiplemelerini inceleme fırsatı buldum ve bir ikisinin zeka düzeyine şaştım.
Çok konuşup çok gülen aşırı çirkin ortak kızlar, hangi tarihte eğitim verileceğini bir türlü kavrayamayan kadıncağız, habire parlak sorular soran ama her teneffüs geç kalan yağlı saçlı genç adam...
Bakalım yarın neler getirecek?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder