Tam da keyifsiz, biraz cesaretsiz hissettiğim bir akşam rastladım bu eski filme: Gökyüzünde bir Ayna / Kathmandu Lullaby. Yanlış hatırlamıyorsam 4 sene önceki bir festivalde seyretmiştim, üstelik çok aptal biriyle!
İspanyol mutsuz bir kadının, bebeğini aldırıp kocasını terk ederek hayatında yeni bir sayfa açmak isteyip Nepal'de öğretmenlik yapmaya başlaması ile hikayeye giriyor film.Katmandu gözlemlediğim kadarıyla Delhi'ye benziyor; kaotik şehir merkezinde korna sesleri, devlet dairelerinde sonu gelmeyen sıralar, tuhaf inançlarına son derece sadık yaşayan insanlar, dokunulmazlar denen toplumun en alt tabakasını oluşturan gecekondu mahallesi sakinleri, karınlarını doyurmak için en ağır koşullarda çalışmak zorunda kalan çocuklar, Allah'a emanet bir eğitim sistemi...
Bu idealist kadının en büyük şansı belki de, Nepal'de kalabilmek için anlaşmalı evlilik yaptığı Tsering ile karşılaşması oluyor. Akıl almayacak kadar saf ve iyi niyetli bu adam, bozuk İngilizcesiyle pek tatlı!
Dağda yaşayan ailesinin göreneklerine göre yapılan düğün epey gösterişli, rengarenk ve eğlenceli. Acaba mantıklı mantıksız tüm engelleri aşıp, Katmandu'nun en alt kastına özel bir okul yapabilecekler mi? Sonra da kendileri için bir şey yapıp bir aile kurabilecekler mi?
Kesinlikle iyi geldi, azim ve umut verdi, aşkı hatırlattı, neşe getirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder