8 Ekim 2013 Salı

1564

(05 EKİM CUMARTESİ)

Gecenin Etekliği

Kabuğumdan çıkmaya hazırdım, Taksim dolmuşunda yanımda öpüşüp koklaşan gıcık çiftten bunalmış vaziyette otururken.
Rujum koyu kırmızıydı ve hava buz gibi soğuktu, yeni haline alışamadığım ruhsuz meydana inerken.

Sonrası; her seferinde olduğu gibi gecenin etekliği bizi örttü, kapladı, kapadı, yuttu, kaybetti...

Bir an Çin yemeği yerken bulduk kendimizi, bir an tekila shotları deviriyorduk art arda, sonra birden Rumca, Ermenice şarkılara eşlik ederken yakaladık kendimizi bir teras barında, bir de baktık ki hafiften dans etmeye başlamışız İstanbul türkülerinde, pat dedi gece bizi sakladı; Tünel civarında kalabalığın ortasında dikilirken ortaya çıkardı, simsiyah eteklerine doladı da tantuniciye atıverdi, sonra bir ara trafikte bekletti, göz açıp kapayana kadar da uykuya yatırdı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder