(24 MAYIS ÇARŞAMBA)
Bu akşam önce Hocam'ın Amerikalı bir Budist ile Enneagram calı yayını vardı, ardından benim sunumum.
"Susan ile sayımızın aynı olduğunu öğrenmiş oldum böylece..."
"Sen 4 müsün?" Gözlerindeki incecik bakış, ne anlama geliyor?
Sunum iyi geçti, biraz hızlı geçtim belki her sayfayı, ama takılmadan keyifli konuştum. Bitirdiğimde dinleyen az kişi de olsa herkes etkilenmişti bence. Benim için en önemli olan kişi dahil.
"Benim tek eleştirim, çok kısaydı, hiç bitmesin istedim Rana. Senden daha çok şey dinlemek istiyoruz, özellikle şiirleri..." Sana şiir okumamı mı istiyorsun?
"Ben sabaha kadar anlatırım bunları da, ilgi ve bilgi düzeyinizi bilmediğim için hepsine biraz biraz değindim."
"Tekrar yapacak mısın?"
"Özellikle ilginizi çeken bir konu varsa, hangisi mesela?"
"Dionysos dedin..."
"Ah! Tabi Dionysos'u konuşalım. Ama bir şartım var..."
"Ne?"
"Biri daha katılacak aramıza dinlemek için..."
"Kim?" Merak mı o bakışlarındaki, çekinceli bir merak...?
"Kendini Apollo sanan çocuk!"
"Ah tabi, gelsin belki bir şeyler öğrenir..." Rahatlayan gülüş mü bu şimdiki?
"Bilerek yaptı sanıyordum ben aslında."
"Tamamen bilmeden Rana... Out of ignorance."
Zoom'u kapattıktan sonra da özelden mesaj yazdın: "Ranacım muazzam bir sunumdu. Çok teşekkürler ve tebrikler." Sana okumak istediğim bir şiir daha var...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder