(18 MART CUMARTESİ)
Salona girerken mantomu asıyordum- senin varlığını fark etmemek mümkün mü?- öylesine "Merhaba" diyerek gözlerine bakamadan içeri girdim ve herkesle selamlaşmaya koyuldum.
"Elbisen ne güzel!" Hep elbise güzel zaten.
Hafif bozuk bir gülümsemeyle "Teşekkür ederim, size de çok güzelsiniz. Ama elbiseniz değil, SİZ güzelsiniz."
Serkan'la el sıkışırken "Siz yeni mi tanışıyorsunuz?" Her şeye dikkat et benle alakalı.
Elbette yoğun program içinde fazla yakınlaşamadık, ama korktuğum kadar uzak ve soğuk değildin bana karşı. İlk derste ayaklarının dibine yerde mindere oturdum, arada hemen rahatsız olduğumu fark edip bana sandalye ayarladın. Herkes, tanımadığım kadınlar bana bir sürü iltifat eder ve ne kadar zarif olduğumu söylerken, sen de duydun mu?
Arada arkadaşımla konuşurken köşede, yanımıza gelip "Kızlar nasıl gidiyor?" diye laf attığında ben espriyle "Hemen konuyu değiştirelim!" dedim, "Uygunsuz bir konu mu konuşuyordunuz?" diye kaşlarını kaldırdın. Aramızda illa ki bu sarkastik, oyuncu atışmalar var!
Yeni insanlarla tanışmak ve böyle değerli bir hocanın anlattıklarını dinlemek çok güzeldi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder