6 Ağustos 2018 Pazartesi

3327

(04 AĞUSTOS CUMARTESİ)

Feci kaotik bir gündü-bittiğine çok memnunum!

Sabahın köründe "Geldiler!" sesiyle uyandım ve yataktan fırlayıp kalktım. Nakliyeci adamların eve girmesiyle ayıldım ve tam o esnada kedilerin her biri bir yana kaçıştı. Bundan sonraki birkaç saatim Karamel ile Latte'yi aramakla geçti zaten...
Bir anda 4 koldan paketlemeye giriştiklerinde ne olduğumuzu anlayamadan takip etmeye çalıştık, ne kahvaltı ne bir şey-öğlene kadar büyük eşyaları sökme, sarma ve küçükleri kolileme sürdü. Giysiler için askı filan getirmemişlerdi, mecbur hepsini poşetlere doldurduk. Ortalıkta kalan ıvır zıvırı karma karışık atıvermişler kolilere, açarken sinir olduk; kablolar düğüm olmuş, neyin nerde olduğu belli değil...
Bunların hepsi belki her taşınmada olan işler ama, beni asıl mahveden Latte'yi saatlerce bulamamak ve ümidi kesme noktasına gelmek oldu. 13 katlı apartmanda merdivenlerden çıkıp yangın merdivenlerinden indim, defalarca evin her yerine bakındım durdum-yok. Bodrumu, bahçeyi aradım-hiçbir yerde yok!
Sokakta hayatta kalamayacak kadar eve alışkın, korkak ve şımarık bir hayvan bu, ne yapar ne eder diye düşünmekten fenalaştım. Geçen taşınmamızda bir kedimiz daha olmuştu, bu kez de bir tane eksilecek mi, diye düşündükçe içime oturdu. Artık umutsuzluğa düşmüşken, yeni eve diğer kedileri götürdüğüm sırada haber geldi: giysi dolabının arkasından çıkmış!
Mümkün değil oraya gireceği bir aralık yok, demek ki dolabın tepesine çıkıp oradan aşağı düşmüş, dolabın arkasındaki duvarın tam ortasında bir niş var, oraya sıkışıp kalmış korkudan. Eve gittiğimde mutfak balkonunda kombinin üzerine sinmiş kalmıştı, zor aldık.
O saatten sonra bir rahatladım, artık eşyalarla ilgilenebilirim. Bütün bu stresin içinde yazıcıyı taşırken dikkat etmediğimiz için mürekkep içine akmış, ne yazık ki arızalanabilir, bakacağız yarın.
Bir de mermer orta sehpanın çatlamış olduğunu fark edince moralimiz bozuldu, ama fazla kafaya takmadık. Arkadaşlarımız gelince ortam şenlendi tabi, poğaçalar kurabiyeler, erik suyu mis gibi, çocuk neşesi...
Günün ikinci yarısı daha sevimli geçti; çok yardımcı oldular dolap düzenlemede. Kolilerin çoğu açılıp ortadan kalktı, yatağın altı ve şifonyer ile dolaplar yerleştirildi. Mutfak dolapları ve konsol için şöyle bir dizildi, yarım yamalak da olsa.
Akşam çok yorulmuş, ama rahatlamış hissediyorduk. Bir film izleyelim dedik, bitiremeden uyuya kaldık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder