27 Mayıs 2018 Pazar

3258

Dün gece 3 te kara böcüyü aldığımız yere geri bıraktıktan sonra bu sabah elbette kafamız kazan gibi uyandık ve akşama kadar da kendimize gelemedik bir türlü.
Evde tembelliğin dibine vurduğumuz bir pazar günü geçirdik; oturduğumuz yerden kalkmadık mecbur kalmadıkça.
Kanepelerin örtüleri yerlerde sürünüyor, ev süpürülmedi, ne gam!
Kahvaltıda uzun bir aradan sonra patatesli yumurta kıyağı çektik kendimize, ardından film peşinden film izledik. İlk olarak son dönemde fazlasıyla popüler olan Netflix yapımlarından Annihilation.
Anlaması zor bir bilim kurguydu, bol ışıklı (izleyin anlarsınız) ve biraz durağan diyaloglarla dolu.
Öğleden sonra acıkmaya başlayınca, yeni aldığım sprial sebze kesiciyi test edelim dedik ve çok özendiğim zoodle yaptık-yani kabak makarna, ya da zupagetti!
Kabakları spagettiye çevirme işlemi, biz de acemi olunca tabi, epey zorladı, komik görüntüler yaşandı. Sonunda spiral kesme işlemi bittiğinde, sarımsaklı domates soslu yoğurtlu kabak spagetti, bence hiç de fena olmadı cidden. Bu neye benzeyecek acaba endişesiyle yaptığım halde sonuç gayet başarılı, kabak tadı hiç gelmiyor bence ve sosun tadı lezzetli kılıyor. Kalorisi çok az olsa gerek, bir dahakine kremalı mantarlı veya kıymalı soslarla deneyeceğim.
2. filmimiz hiç aklımda olmadan açtığım, internette karşıma çıkan bir Japon draması Son Cinayet oldu. Uyuya kalarak seyrettiğimiz halde pek bir şey kaçırmadığımız kadar durağan temposu vardı, ama konusu itibariyle enteresan sayılırdı yine de.
Kendimize bir kıyak daha çekelim diyerek yaptığımız çilekli yoğurtlu tatlının kreması donmadı, ama olsun. Akşama doğru hem birazcık hava alalım, hem de kara böcüyü görelim diye çıktık evden. Serin rüzgarlı hava çok hoşuma gitti, kara böcüyü üvey kardeşleriyle birlikte bulunca keyfim daha da yerine geldi. Demek dışlamamışlar ve hala beraber takılıyorlar, içim rahat etti. Hayvan bizle mutlu olmadı, üvey de olsa anasını, kardeşlerini aradı...
Eve dönerken sokağın başındaki inşaatta yeni türeyen 3 renkli bir başka yavruyla karşılaştık, inşaatta takılıyormuş şimdilik. Karşı apartmanın üst katındaki kedili komşumuzla da denk gelip sohbet ettik biraz, neyse ki bizim gibi insanlar var. Kime niyet kime kısmet, acaba bu yavruyu mu anneme versek?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder