11 Ekim 2016 Salı

2659

(04 EKİM SALI)

 Odada kahvaltı daha iyi bir seçenek olabilir diye düşünerek pazardan aldığımız peynir, zeytin ve domateslerle sofrayı kurduk.
Yeşil zeytinleri bizimkiler kadar çeşitli, meyveler rengarenk ve domatesler biçim biçim.
Akşamüstü karşımıza çıkan Ravello del Toro müzesine sanatçıyı hiç tanımasak da girdik ve herçekten beğendik.
 
Yeni dönem 20.yy. ressamlarından, genelde çevresindeki kadınları konu etmiş...
 Müzenin kurulduğu ev 16.yy.da inşa edilmiş Endülüs stili avlulu çok hoş bir yapı. Pedro de Mena adlı ünlü İspanyol heykeltıraş burada yaşamış ve katedralde yer alan ikonografik heykelleri yapmış.
Çıkışta katedrale de biraz göz gezdiriyoruz; epey büyük eklektik tarzda heybetli bir yapı...
 Malaga'da beni etkileyen mimari katedralinki değil aslında, eski şehir merkezinde konut veya restoran olarak kullanılan tüm binalar Endülüs havasının en incelikli örnekleri...
 Çok tanıdık gelen ahşap oyma motifler büyük kapıları süslüyor...
 Merkezde palmiyeler arasında bir cafede tatlı&kahve molası verelim diyoruz.
 Avrupa pastahaneleri genelde aynı; burada da benzer tatlılar var. Elmalı milföy turta ve cappuccino bize enerji veriyor.
 Yine bana Tünel taraflarını hatırlatan serin ve loş pasajlarda oturmak keyifli...
Molanın ardından şehrin liman tarafına geçip çağdaş sanatlar müzesini geziyoruz. Müzeden ziyade girişine yakın büyük çiçekli komik gövdeli ağaçlar ilgimizi çekiyor.
 Lilyuma benzer ama 5 taç yapraklı çok güzel çiçekler!
 İstanbul Modern'deki eserleri kesinlikle daha çok beğeniyorum.
Öğlen yemeğini deniz ürünlerinden tercih ettik; zaten burada yenecek en güzel seçenek bu. 
 Galiçyalı ahtapot her yerde, tekrar tatmaktan sıkılmadık.
Midyeler benim için fazla çiğ, ama tereyağda karides bizdeki gibi.
 Yorgun düşmüş akşam olmuşken biraz dükkanlara girip çıktık ve alışveriş yaptık. Kendime işlemeli çok değişik bir trençkot aldım, pek sevindim.
Akşam El Rascoldo'da rezervasyonumuz olduğunu söylemiş miydim? Sevilla'ya geçmeden önce bir paella yemek istedik ve burayı beğendik.
Güzel atmosferi olan nostaljik bir mekan, romantik de bir havası var- acaba garsonundan mı?
 Balayı çiftine özel çiçekli masada deniz ürünlü paella yanına bir şişe beyaz şarap söylüyoruz.
 Kesinlikle tatmin edici, hem doyurucu hem kaliteli bir yemek-evde yapabilir miyiz acaba?
Yanımıza gelip gitarıyla şarkı söyleyen çingene sayesinde akşam daha da keyifli sona eriyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder