(29 EYLÜL PERŞEMBE)
Elimiz ayağımıza dolaşmış vaziyette, son güne kalan işleri yetiştirmeye çalışıyoruz.
Bugün sonunda içimizde kalan şeyler patlak verdi ve rahatsız olduğumuz her şeyi döktük bağıra çağıra ortaya. Saçma ve gereksiz, belki biraz düşüncesiz ve ilgisiz tavırlara sessiz kalmışız, artık tepkimizi verme zamanı geldi bence.
Sukulentleri paketledik kuzenimle, çuvala sarılı pek minnoş oldular.
Karşılama yazısını hazırladım ve misafirlerimiz geldi akşamüstü.
Yemekten sonra gelinlik provasına gittim, daraltılması gereken yerler çıkınca düğün sabahına kaldı teslimi.
Gerginlikten uykuya zor daldım ve uyumdan önce kendimi kırgın hissediyordum. Kullanılmış ve kıymeti bilinmemiş, diye tekrarladım içimden gözlerimi kaparken...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder