(01 HAZİRAN PAZARTESİ)
Haziran'a güçlü başlamak lazım!
Her şeyin bir yolu bulunur. Belki de boşuna endişelendim iki gündür...
Biraz daha rahatlayıp kendimi iyi hissetmeye başladığım haftanın ve ayın ilk günü, işlerimi erteleyerek dışarı çıkmayı seçtim.
Ada'ya gidip biraz temiz hava almak ve güneş görmek için sözleşmiştik, akşamüstü Büyükada'ya ayak bastık. Arka tarafa doğru epeyce yürüyüp mesire yerine vardık, taşıdığımız biraları ısınmadan içmeye çalıştık. Kulaklarımız dinlendi, gözlerimiz dinlendi.
Şehrin pisliğinden bir kaç saatliğine arındık, sonra sahile indik ve iskeleye yakın balıkçılardan birine oturduk.
Karaciğeri bir ara temize çekmek lazım unutmadan-neyse bu akşam değil!
Taze mezeler, püfür püfür deniz havası, dalgaların turkuaz ışıltısı, sohbet muhabbet...
Derken vapuru kaçırdık, birer çay içelim beklerken deyip derin mevzulara girince motoru da kaçırdık!
Neyse ki son vapura yetiştik ve biraz yorgun, biraz dumanlı, epeyce rahatlamış bir Rana olarak Haziran'a başlamaya hazır halde eve döndüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder