1 Haziran 2015 Pazartesi

2167

(30 MAYIS CUMARTESİ)

Bu akşam bir iki kadeh içip konuşmak için Kadıköy'e indik, evde kalmak istemiyorduk aslında. Biraz sohbet, biraz yan masanın muhabbetine kulak misafirliği ettikten sonra Son Gemi'den kalkıp yukarı yürüdük. Bir arkadaş adımızı yazdırmış Luxus konseri girişine; madem kaçırmayalım dedik.
Sahne'ye girdiğimizde birkaç şarkı geçmişti bile, hemen adapte olamadık. Yine birkaç sarhoş ve aşırı mutlu çift, birkaç dibimizde dikilen ve bizi süzen adam... Yavaş yavaş ısınıp dans etmeye başladık ikinci yarıda, iki Tayyip'e saydırdık iyi geldi!

El hareketli şarkı "Sen bunu al felek!", sloganla bütünleşen parça "Ada sahilleri-bu daha başlangıç" ve ölü generale selam duran Hunim Başımda herkesi bir ağızdan söyletti...

Çıkışta daha mutluyduk, hafiflemiştik. Sokakta son birer sigara içelim derken önce siyahlı bir adam yaklaşıp bir başka mekana gitmek ister miyiz diye sordu, yüzüne bakmadık pek. Sigaralar bitmeden az ötemizde dikilen ve ne yapacağını bilmiyor görünen daha orta yaşlı 3 erkek grubundan en girişken olanı yanımıza geldi, geceye devam etmek isteyip istemediğimizi sordu. Biz pek öyle sabaha kadar dans havasında değildik, ilgili görünmedik. Samimi bir şekilde anlatınca adam, dertlerinin çok olduğunu, biraz kafayı dağıtmak istediklerini, mekanlara damsız almadıklarını filan-hadi dedik sizi istediğiniz yere sokalım. Yardımcı olmak amaçlı diye açıkça belirtti arkadaşım, Eskiciye girmek istediler. Ne berbat yermiş burası, Hande Yener'e maruz kaldık. İyi eğlenceler deyip çarçabuk ayrıldık oradan da, eve nasıl gitsek diye konuşmaya başladık aramızda. Tam taksiye mi binsek diye düşünürken, arkadan yaklaşan 2 çocuk Biz sizi konserde gördük! diye heyecanla girdiler lafa. Bir tanesi eve giderken taksi paylaşmayı önerdi, diğeri hemen araya girdi: Ne eve gitmesi oğlum ne diyorsun-biz iki kadeh daha içelim diyecektik! Saf halleri, sarhoşluklarıyla bizi güldürdüler, sağolsunlar.

Eve gidebildik sonra.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder