26 Nisan 2015 Pazar

2131

(24 NİSAN CUMA)

İstanbul'u morun tonlarına boyayan harika mevsim geldi!
Şehrin bilmediğimiz köşelerinde gizli kalmış mis kokan leylaklar, eski bahçe kapılarından sarkan mor salkımlar ve Konstantin'in doğumunu müjdeleyen erguvanlar birden ortaya çıktı...
 
Polonezköy'ün tam zamanı-bu güneşli Nisan günü biz de sezonu açtık. Gölgeler biraz serindi ama, sırtımıza Güneş vurunca içimiz ısınıyordu...

 
 Gölgelerimiz uzamaya başladı yürüyüş parkurunun sonuna doğru; yemyeşilde gözlerimizi dinlendirirken sessizliği dinledik...
 
 
Sessizlikte pıtır pıtır kaçan kertenkelelerle, göz açıp kapayana kadar uçuveren kuşları ve rüzgarda eğilirken çatırdayan ince gövdeli ağaçları duyduk...
 
 
 
Dönüşte meydandaki kahveye oturup birer kahve birer soda söyledik...
 
 
Öğleden sonra acıkınca Çengelköy fırınından börek alıp sahildeki çay bahçesine oturduk. Pamuk saçlı eski İstanbul hanımefendileri de yan masaya...
 
Boğaz'da balık tutanlara selam verdik ve akşamüzeri güneşine gülümsedik...
 
 
Akşam bir çılgınlık yağalım dedik; eve dönerken çiğköfte aldık. Birayla çiğköfte seven bir ben miyim? Ama limonlu tatlar çok iyi gidiyor-Urfa usulü sumak ekşili yaprak sarması ile daha bir güzel oldu!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder