Kendimizi bakıma aldık, bu kasvetli, fırtınalı Nisan gününde.
Öncesinde yağmuru çok güzel dinleyebileceğimiz bir mekanın köşesine kendimizi atıp dev kahvaltı tabağı söyledik.
Uyanabilmek ve ısınabilmek için bardak bardak çay içtik, bu arada giderek bastıran yağmuru dinledik.
Sonra cilt bakımı vakti geldi: Yan yana uzanıp buhar banyosunda gevşedik, maskelerle gerildik ve oksijenle kendimize geldik.
Pembe beyaz bebekler gibi çıktık soğuk, rüzgarlı havaya ve bir taksi çevirdik...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder