(08 NİSAN ÇARŞAMBA)
Bugün büyük gün!
Hayatıma girdiğinden beri beni hem heyecanlandıran hem de strese sokan; doğum günün.
Geçmiş hayatındaki insanların senin için hazırladıkları hediyeleri ve senin sürprizlere ne kadar düşkün olduğunu bildiğim için, her sene ne yapacağımı şaşırırdım seni mutlu etmek için.
Geçmişini hatırlayıp da üzülme, eksik hissetme diye...
Bu sene daha da bir zorlu, vakitsiz bir zamana denk geldi doğum günün. Ama yine de; elimden geldiğince seveceğin bir konsept yaratmaya çalıştım: hafta sonu izlediğimiz Can oyununun ardından bu akşam Can Yücel'in müdavimi olduğu meşhur İsmet Baba'da rakı sofrasına götürdüm seni.
Nereye gittiğimizi duyunca yüzün aydınlandı, fırtınalı buz gibi havada sahilden yürürken Tekel Sahnesi'nde seyrettiğimiz oyunu hatırladın- sevindiğini anladım.
Hafta içi bile tamamen dolu olan bu eski meyhanede kendimize bir masa bulabildik ve hemen rakı söyledik. Yanına nefis bir peynir ile mevsiminden önce bir dilim kavun, vazgeçilmez köz patlıcan ezmesi, bir değişiklik olsun canımız çekti yaprak sarması ve en sevdiğim mezelerden biri levrek marin söyledik.
Konuştuk, karşılıklı rakı masasına oturmayı çok seviyorum-ve hep beni kıran aynı mevzular açılsa bile seninle konuşmayı...
Bir porsiyon tekiri salatayla birlikte paylaştık, yan masadaki meraklı amcanın ardından biz de kalktık.
Kuzguncuk sahilinde hediyelerini açarken çakırkeyf ve neşeliydik...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder