9 Şubat 2014 Pazar

1689

(07 ŞUBAT CUMA)

Son haftanın günlükleri hep parantez içi tarihlerle başlıyor, çünkü tahmin edeceğiniz üzere hızlı yaşıyorum ve yazmaya vaktim olmuyor.

Bu cuma gününü de biraz dinlenmeye, öğleden sonra kendimi bakıma almaya ve akşamüstü arkadaşların atölyesine uğrayıp bir saat sohbet etmeye ayırdım. Tazelenmiş hissederek evden çıktım, Moda'nın sakin bir arka sokağındaki yağlı boya kokan atölyede bir kadeh sıcak şarap tattım.

Vapura koşarak yetiştim, beklettiğim için biraz bozulan erkek arkadaşımı Galatasaray'daki cafe'den alıp geçen hafta keşfettiğimiz şarap butiğine götürdüm. Bizden önce gidip masa kapan arkadaşımıza katıldık ve bir şişe şarap seçtik. Konuşa konuşa haftanın stresini unuttuk, şarapla hafif mayıştık...

Kalkınca, eve gitmeden bir yere daha uğrayalım dedik ve Pendor'da birer bira söyledik. Ama geceler buz gibi, bira da soğuk olunca fazla durmadık. Erkek arkadaşım ertesi gün bana "Aslında senin bu huyunu seviyorum." dedi, "Her seferinde oturduğumuz yerden kalkınca hemen eve gitmeyip bir yere daha uğramak istiyorsun. Sanki hayattan bir para daha çalalım demek gibi geliyor bana bu, biraz daha alalım..."

Hayattan bir öpücük daha çaldık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder