20 Temmuz 2013 Cumartesi

1487

Yaz başından beri yapabildiğimiz birkaç güzel şey var işte hepi topu; bu sabah da onlardan birini yaptık: Moda'da baş başa kahvaltı ettik.
Yazın şimdiye kadarki en yakıcı Güneşinin tadını çıkarabilmek için deniz kenarında gölgeye oturup esintiyi dinledik.
Karşılıklı gözlerimizi kısıp bakıştık, biraz gazetede okuduklarımızdan bahsettik, bolca yavru kedi besledik.
Kahvaltılar bitince birer ikişer çay daha içip evde kanepede olmayı dileyerek mayıştık.

O ara beklenmedik bir şey oldu; arkadaşlarla karşılaştık.

Birlikte sahilde ıslak olmayan çimenler aradık oturmak için, kareli piknik örtüsünü yaymak için fazla eğimli olmayan bir yer bakındık, derken yerleştik.
Yaz sıcağının herkese tatilde hissettiren, her şeyi yavaşlatan günlerinden birini hep beraber aheste geçirdik.
Ali Usta'dan limonlu dondurma aldık, tartısıyla yol kenarında oturmuş oruçlu çocuğa üzüldük.
Avare avare Kadıköy çarşısına yollandık da biraz tatilde okumalık kitap bakındık, şekerci vitrinlerinde baykuşlar beğendik.

Kısa sayılabilecek bir ayrılığın -ve yazın zor günlerinin son evresinin- eşiğinde, erguvan renkli bir belediye otobüsünde kaçamak öpücüklerle ayrıldık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder