18 Temmuz 2013 Perşembe

1485

Efendim pek de güzel pek de keyif çatılası bir perşembe idi-
ne yapalım, mecbur değerlendirdik!

Öğle vakti tahminimizden uzunca bir yürüyüşle vardığımız kuaförde sıkılmadan saçlarımıza bakım yaptırdık, çayımızı kahvemizi içtik, içip de güzelleştik...
Sene sene hayatımızın saç yıllığını çıkardık, detaylı balyaj tarifleri eşliğinde kırmızılardan turunculara, mavilerden yeşillere hangi psikolojik vaziyette geçiş yapabildiğimizi sorguladık...
Saçlarını kısalttıkça sevinçten gözleri parlayan bir kadın ile saçlarını kısaltana en asabisinden gözlerini diken bir kadın, yan yana pek de iyi anlaştık!

Bu kadar güzel olunca, "eve gitmeyin bari!" dedi kuaförün çırağı.
Biz de Caddebostan sahilinde nemli çimlere oturduk, meyveli yoğurdumuz, kocaman yemyeşil armutlar ve parlak nektarinleri önümüze yayıverdik.
Arada bir gelip giden sinir bozucu çingene çocuklara aldırmadan pek de keyifli sohbet ettik, akşam güneşinde gevredik...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder