29 Ocak 2020 Çarşamba

3870

(27 OCAK PAZARTESİ)

Erkenden uyandım, etrafı topladım, bir hevesle hurmalı kakaolu toplardan hazırladım. Bulaşık yıkayıp çamaşır astım, derken enerjim düşüverdi. Boğazımda sinsi bir ağrı var ve akşamüstü hastanede randevuma gitmek zorundayım. Ben de biraz dinlenmeye karar verdim ve işler çok olsa da, uzanıp bir film açtım kendime. Uyumasam da kedilerle yatakta 2 saat geçirmek iyi geldi, epeydir aklımda olan filmi de görmüş oldum. Eğlenceli bir cinayet-intihar hikayesi...
Öğleden sonra ancak maillerime bakıp siparişleri toparladıktan sonra hastaneye yürüdüm, bir yandan açık havada yürümek iyi geldi, bir yandan fazla da yormak istemiyordum kendimi. Doktor kontrolüm iyi geçti, beklediği gibi buldu ve yarın sabah yapılması için bir iğne yazdı. Aslında birazcık gerildim, ama umutlu hissediyorum...
Eve dönerken yolda kedilere mama bıraktım ve benden önce de bırakılmış olduğunu gördüm, sevindim. Annemle bir de kahve molası sıkıştırdım araya. Döndükten sonra bir daha çıkmam gerekti, eczaneden iğnemi almak için, akşam artık yorulmuş hissediyordum iyice.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder