2 Nisan 2018 Pazartesi

3202

(01 NİSAN PAZAR)

Kendimi daha iyi hissediyorum-sonunda!
Dinlenmiş uyanıyoruz ve güzel bir kahvaltı hazırlıyoruz kendimize; mantarlı omlet ve avokado ezmeli pazar kahvaltısı...

Ardından hızlıca arazi köpeklerini beslemeye Emirli tarafına yollara düşüyoruz, hava çok güzel. Güneşli ve ılıkken besleme yapmak daha kolay, ama nedense pek yemiyorlar bu sefer. Yavruları da göremedik yine, öldüler mi diye dert ediyorum kendime.
Neyse ki bizim siteye kapağı atıp paçayı yırtan kara yavrunun durumu iyi, ona yaş mama götürüyoruz.
Kuş cıvıltıları ve papatyalarla tam bahar gelmiş buralara- kaçırmasak bari şehir içinde!

Öğleden sonra eve dönerken biraz trafiğe takılınca fazla da vaktimiz kalmıyor hazırlanmak için, zira 5 çayına dedemleri bekliyoruz. Evi kedi tüyünden arındırıp koltuk örtülerini kaldırmak, masalara misafirlik örtüler serip ortalığı toparlamak zaten bir iş. Bunun dışında; çay yanına kısır, pırasalı sucuklu kiş ve keçi boynuzlu kek yapıyorum. Dünden pişirdiğim zeytinyağlı yaprak sarma ve annemden gelecek olan zeytinli poğaça da eklenince şahane bir sofra ortaya çıkıyor!

Anneanneme kendini sevdirip bolca mayışan Espresso, dedeme arada kafa atan Latte çok mutlular, biz de büyüklerimizi ağırlamanın sevinciyle neşeliyiz. Onları uğurladıktan sonra bir dizi seyredecek vaktimiz kalıyor, ne güzel. La casa de papel'in ilk bölümüne gıcık olmuştum, sonradan sevmeye başladım. Bakalım nasıl devam edecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder