(22 MAYIS PERŞEMBE)
Bu cahil Avrupalı kibri nedir kardeşim?
Geçen gün Fransız bir tip beni "yüzlerkitabı"ndan buldu, tanımadan etmeden bu yaz Türkiye'ye tatile gelmeyi düşündüğünü söyleyip tavsiye istedi. Garip gelse de yardımcı olayım dedim, ne aradığına bağlı olarak bir çok önerim olabileceğini, zira Türkiye'nin kocaman ve harika bir ülke olduğunu söyledim önce. "Deniz&kumsal&parti" şeklinde özetledi aradığını, birkaç hafta içinde bizim de gitmeyi planladığımız Kaş'ı tavsiye ettim; hem doğası güzel, dinlenirsin ve akşamları müzik dinleyip dans etmek için birkaç yer bulabilirsin, dedim. Birkaç ufak tanışma sorusuna- yaşın kaç, ne işle meşgulsün, gibi- kısa cevaplar verdikten sonra nasılsa muhabbet devam ediyordu; açıkçası biraz ısrarcı bir tavrı vardı pek beğenmediğim. "Türk kızları hakkında internette bir şeyler duyduğu"ndan bahsetmeye başlayınca rahatsız edici sınıra yaklaştığımızı sezmiştim. "Bekaret sorunu" var mı diye soruyordu anlayacağınız, ilk defa Müslüman bir ülkeye gittiğinden merak ediyormuş "hayat tarzımız"ı. Neden, dedim, biz de içki içiyor, ot çekiyoruz tıpkı sizler gibi ve sevişiyoruz- uzaylı mı sanmıştınız yoksa?
Türkiye'nin "modern bir ülke" olduğunu, "Araplar gibi" olmadığını biliyormuş canım- ne entelektüel seviye ama! Bizim buralarda medeniyetsizlikten yakınıp Avrupa yahut Amerika gibi çağdaş memleketlere kapak atarak "kendini kurtarmaya" çabalayan genç kızlarımız işte böyle tiplere bayılıyorlar. Sırtlarına bir çanta atıp dünyayı gezen bu süper özgür tiplerin dünyayı algılama seviyelerini her biriyle tanıştığımda tekrar tekrar tiksintiyle fark ediyorum. Yeni kültürleri keşfetmek adına egzotik buldukları kızlarla yatmaktan başka bir girişimi olmayan, Avrupa Birliği'nin hemen dışında hayatın nasıl döndüğünden zerre haberi olmayan böyle şirin mi şirin boş erkekler güruhu bizim buralarda pek popüler. Kendisi üstelik, mimar olduğunu söylediğine göre, mesleği açısından Dünya'da eşsiz topraklardan birini ziyarete geliyor ama- o deniz&güneş ve partilemek istiyor yalnızca!
Neden böyle bir şey sorduğunu anlamakta güçlük çektiğimi, kültürümüz ve yaşam tarzımızı öğrenmek istiyorsa niçin yalnızca bu meseleyi merak ettiğini garipsediğimi söyledim. Kısa ve samimiyetsiz özürlerin ardından tatile birlikte çıkmayı teklif edince erken arkadaşımla gideceğimiz cevabını verdim. Erkek arkadaşım olduğunu nedense bir türlü inanamadı- herhalde Müslüman bir ülkenin vatandaşı olduğumdan. "Çok güzel, tatlı ve seksi" buluyormuş beni, pek memnun oldum! Fakat mesleğim "yüzlerkitabı"ndaki sayfamda açıkça belirtildiği halde sorduğuna göre, herhangi başka bir kalitemle alakadar olmadığı aşikar. Benle bir şansı olabileceğini ummuşmuş, neden, dedim- benden tavsiye istediğinde verdim diye mi?
"Müslüman ülke vatandaşları" arasında beklenmedik ölçüde rahat iletişim kurulan, fazlasıyla medeni bir genç hanım olarak yerimi almış bulunuyorum, üstelik bu bir Avrupalı tarafından onaylandı. Benden mutlusu yok artık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder