Küçük Güzel Şeyler
Yaz geldiğini anlamak için biz; patlıcanları alacalı soyup dilimler, taze kabakları traşlar, etli biberlerin çekirdeklerini çıkartır ve patatesleri irice doğrarız önce. Az yağda tavada kızartıp, geçen yaz sonu kaynatıp kavanozlara doldurduğumuz misler gibi domates-biber sosu koyarız üstüne. Sarımsaklı yoğurt en sevdiren şeydir belki bu yaz yemeğini...
Yazın gelişini kutlamak için biz akşamüstü karpuz keser, keserken en güzel yerini ağzımıza atıverir, yerken muhakkak bir soruya cevap vermek ister ve konuşmaya çalışırken suyunu çenemize akıtırız. Karpuzları çiçekli küçük tabaklara koyar, yanına hızlıca kalın beyaz peynir dilimleri keseriz. Koştura koştura götürürüz balkona, yahut incirin altına-herkes hevesle bekler...
Yaz geldi diye çocuklaşmaya sebep edinen bizler; bugünkü gibi bir iş gününün akşamüstü vakitlerinde, beklenmedik bir telefon alıp "Haydi gel sana dondurma ısmarlayayım!" diyen adamlarla çıkarız, bisikletine dayanmış bizi bekleyen bu adamları, hatıra defterimizin kalbimiz kadar temiz sayfası gibi severiz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder