- Sana bir şey sorabilir miyim? - Sormanı engelleyebilir miyim?- Gerçekten de siyahtan korkuyor musun?- Hayır, ben ışığın yok olmasından korkuyorum.- Yani körlük gibi mi?- Hayır ölmek gibi.
Nietzsche okumadan hiçbir şeyin tartışılamayacağını savunan, hep gergin ve sinirli, ilişkileri genelde sorunlu olan, soyut ekspresyonist çağdaşlarından sıyrılan, siyahın kırmızıyı yutmasından korkan, zamanın Nazi ruhu atmosferinde Yahudi olmanın baskısıyla göç edip adını değiştirmek zorunda kalmış, ünlü Seagram binasındaki hip restoran için aldığı sipariş resimlerle aslında burjuva müşterilerin yediklerini boğazlarına takmayı amaçlayan, çocukların yaptığı resimlerin ilkel havasına hayran kalıp resimde yalnız figürü değil, sonunda çizgiyi de atarak salt renkle baş başa kalmış bir adam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder