21 Ekim 2012 Pazar

1215

Kaybettiklerimiz, Kazandıklarımız

Öğrenciliğimizin sona ermesiyle artık daha az insana yer kaldığını ve giderek daha dar bir çemberde döndüğünü fark ettiğimiz hayatımıza nasıl heyecan katabileceğimizden konuşuyorduk Erenköy'den Bostancı'ya yürürken. Belki İtalyanca kursuna yazılmak iyi gelirdi, belki de swing derslerine başlamalıydık, bir başka arkadaşıma yoga yaparken katılmam da seçeneklerden biriydi. Ayaklarımız ağrımaya başlamış ve iyiden iyiye acıkmışken denize yakın bir yere oturup birer soğuk bira içtik; havalar soğumadan tadını çıkarmaya çalıştık.

2-3 yıl öncesinde daha sık dışarı çıkıyorduk kız kıza, değişik insanlarla tanışmak için çok daha fazla fırsatımız vardı, daha hareketliydi günlerimiz- bazen bunu özlüyorum, ama yine de şimdiki kadar huzurlu olmadığımı da hatırlıyorum. Bir boşluk vardı bunca hareketin arasında, etrafım kalabalıktı ama içten içe yalnızdım ve hep o belirsiz boşluğu doldurmaya çalışıyordum sanki. Ne çok şey değişti, bitirmek istediklerimi bitirdim, yitirmem gerekenleri yitirdim ve kazanmaya uğraştığım şeylere bugün sahibim. Sanırım mutluluk böyle bir şey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder