17 Ağustos 2012 Cuma

1150


Daha dün sizlere burada Meleklerden bahsetmiştim ya...
İşte bugün bir tanesi karşıma çıktı!

MELEK...

Dün gece epeydir istediğimiz bir kurtları dökme gecesi yapamadıysak da-5 yıldır fırsat buldukça perşembe geceleri dinlemeye gittiğimiz ve şüphesiz en çok dans ettiğimiz grup çıkmayınca-hoş sohbetli hafif alkollü sakince bir gece geçirerek yine sabahı leş gibi Beyoğlu sokaklarında ettik.

Sabah uykuları pek dinlendirici olmuyor-hele de daracık sokağın karşısındaki binada tadilat erkenden başlıyorsa ve birden itfaiyeler yan sokaktaki yangını söndürmek için bangır bangır geliyorsa-üstelik ev adeta kapalı kaldığı birkaç günde terlemiş gibi, paspaslar sırılsıklam ve duvar kağıtları ıslanıp dökülmüştü...

Akşamdan kalma gece gündüze varınca sıkı bir kahvaltıyla başlayalım dedik ve kendimize Van kahvaltısı dopingi yaptık, ardından o taraflara yakın işleri halletmek için Nişantaşı'na gidip beklerken birer limonata içtik.

Derken bizim tarafa geçmemiz akşamüstünü buldu, dolmuş son durağa yaklaşıyorken yeşil beyaz çizgili tshirt giymiş biri dikkatimi çekti-saçları beyazlamıştı gerçi ama hemen tanıdım onu-çok sevdiğim, hayran olduğum, borçlu olduğum hocam!

Apar topar inip arkasından hızına zor yetiştim, "Hocam!" deyip elini sıktım. Şaşırdı, gözleri ışıl ışıl "Seni gördüğüme gerçekten çok sevindim!" dedi. Neler yaptığımızdan ayak üstü bahsederken yanımdaki ayakkabılarımı gösterdim, onun da hediye olarak yaptığı resmine baktım. "Böyle güzel şeyler yapmana hiç şaşırmadım." dedi, "Hocalarım sağolsun!" diye cevapladım. Gerçekten ama, borçlu olduğum bir kaç kişiden biridir o- bunalımı ergenlik yıllarımda okul-aile ekseninde nefes alamaz olmuşken hafta sonlarımı renklendiren, böyle insanlar da varmış dedirten, bana ilham veren, insanlığa dair bir umuttu o...

Çok mutlu oldum!













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder