28 Temmuz 2012 Cumartesi

1129

(26 TEMMUZ PERŞEMBE)

GECİKEN KIZIN GÜNLÜĞÜ

...İlk gün, uyanırken...

Günü geldi.
Gelir herhalde...
Ya gelmezse, o zaman?
Her seferinde tam vaktinde geliyor.
Bu sefer hapları bıraktığın günün ertesinde-biliyorsun...
Evet, ama ne yapayım, oldu işte!
Ne demek oldu işte!?
Öyle güzel gidiyordu ki, durduramadım.
Nasıl bu kadar rahat olabilirsin?!
Olamam-değilim. Görmüyor musun gerildim daha günü gelmeden önce.
Bugün olmalıydı, hep sabah uyandığında başlar.
Bunu düşünmekten uyuyamadım zaten, rüyamda bile gördüm, ama uyanırken karnıma kramplar girdi-çünkü hissetmiyordum başladığını.
Başlamadı yani hala?
Başlamadı, ama olabiliyor bazen, öğlene doğru başlar.
Umarım...

...Günün ilerleyen vakitleri...

Saat ilerliyor, akşamüstü oldu-hala gelen giden yok!
Hiç böyle olmazdı. Ama biliyorsun-hap almıştım sonrasında.
Evet ama sen de biliyorsun ki o hap bir şey olmamışsa ancak etkili oluyor.
%98 koruyormuş ilk 24 saat içinde ve ben ilk 6 saat içinde aldım. Hatta pazar günüydü
, aşırı sıcaktı ve eczaneler kapalıydı. Çok yorgun geldim eve ama yine de çıktım yürüdüm, bizim mahallede nöbetçi eczane hangisiymiş baktım, buldum, girdim. Fakat ne göreyim-bizim komşu çalışıyormuş orada, bir kalsiyum sandoz alıp çıktım mecburen. Küfür ede ede Göztepe'ye yürüdüm, deli gibi terledim ama yine bir nöbetçi eczane bulup hapı aldım.
İyi etmişsin-umarım o saate kadar olan olmamıştır.
Olmamıştır! zaten 3,5 yıldır bu hapları kullana kullana epey baskılanmışımdır. Hemen bıraktığımın ertesi günü yani, bir seferlik bir şey- o kadar da değil artık!
Her zaman bir risk vardır unutma!
İnsanlar bunun için aylarca, bazen yıllarca uğraşıyor!
Yine de garantisi yok.
Akşama başlar mutlaka...

...Gece...

Uyuyabilecek misin?
Sanmıyorum ama belki kendimi çok yorarsam uyuya kalırım diye umuyorum.
Kafana böyle takınca hiç gelmez biliyorsun...
Aklımdan çıkaramıyorum.

...Ertesi gün, sabahın 5'i...

Mideme ağrılar giriyor, bütün sistemim bozuldu.
Hala mı yok??
Hep başlamış gibi hissediyorum, o kadar emin oluyorum ki! Ama baktığımda yine yok!
Bu pek normal değil. Şimdiye kadar hiç ama hiç böyle olmamıştı, haplara başladığından beri.
Biliyorum. Ama inanamıyorum! Ne yapmalıyım şimdi peki?? Üstelik vaktim bile yok-gidiyoruz haftasonu.
Test yapabilirsin, gerçi kesin sonuç vermiyor...
Offff! Hiç istemiyorum tekrar bunları yaşamayı!
Mecbur kalırsan...
Yeniden ezile ezile bir eczaneden gebelik testi alıp evin boş olduğu bir saati bulup ellerim titreyerek yapacağımı düşündükçe midem bulanıyor... Ya o ikinci çizgi de belirirse??!! Önceki seferki gibi gözlerim kararır düşer bayılırsam??
Yapacak bir şey yok. Yine de gerçeği bilmen iyi olacak.
Bilsem bile, ne yapabilirim ki? O kafayla tatile çıkıyorum bir de, düşünsene! tatilde diken üstünde olurum hiç rahat edemem bir dakika bile aklımdan atamam ki! Nasıl dururum oralarda??

...İkinci günün akşamı...

Unut, Rana, unut...
Kaç gün beklemeliyim test yapmadan önce? Normalde hep tıkır tıkır oldurdu, 1 gün bile gecikmezdi...

Bir şey yokmuş gibi davran, rahatla...

En iyisi doğrudan doktora gitmek, içim daha rahat olur hiç olmazsa.
Ama kan testi yapacak, o zaman kolunda bir iz olacak ve yazın gizlemen mümkün olmayacak...
Allah kahretsin! O iz geçene kadar birkaç gün arkadaşlarımda filan kalmalıyım.
En iyisi tatil sonuna kadar sabret, döndüğünde hala başlamamışsa doktora gidersin, o günlerde de erkek arkadaşınla tatile çıktığını söyler, 4-5 gün eve gelmezsin.

Geçen sefer 2 kere test yapmak zorunda kalmıştık, bir türlü belli olmamıştı. Beklemekten kafayı yemiştim, bir ay sürmüştü bütün süreç... Ooooof düşündükçe delirecek gibi oluyorum, kalbim sıkışıyor, nefesim daralıyor!
Hangi doktora gideceksin bir de? Sigortanı kullanamazsın biliyorsun-tüm sağlık harcamalarının dökümü eve geliyor postayla.
Allah kahretsin!

...Üçüncü gün, sabahın körü...

Yok-böyle duramam ben artık!
İnternetten baksan biraz, o ilacın yan etkisi filan var mıymış...
Bakıyorum şimdi... İkisi bir arada tavsiye edilmiyor, hormon yüklemesi olacağından. Evet işte! Geciktiriyormuş.
Umarım ondan olmuştur böyle... Ama kaç gün daha bekleyeceksin ki? Zaten 3 gün oldu.
Birine söylemezsem çıldıracağım! erkek arkadaşımı arayayım.
Ara bakalım, aslında o hiç bilmese belki daha iyi...

Destek olur bana en azından, stresimi paylaşmış olurum, belki gitmeden bir gün izin alır işten, beraber gideriz doktora.
Belki... Ama vakit de kalmadı, yarın akşam gidiyor.
Allah kahretsin! Bir de arkadaşımı arayayım, o bilir sanki...

...Dördüncü gün...

Kafayı yemek üzereyim!!! Ne uyuyabiliyorum, ne yemek yiyebiliyorum, ne kafamı toplayıp bir şey yapabiliyorum!
Sürekli tuvalete gidiyorsun... Yaklaşık 5 dakikada bir!
Çünkü sürekli başlamış gibi geliyor, acayip karnım ağrıyor-anlamıyorum bu kadar hissettiğim halde nasıl hala olmaz!
Hissediyorsun ama bir türlü de gelmiyor. Annen de sorup durmaya başladı...
Böyle zamanlarda annemden de nefret ediyorum! Benim bir çocuğum olursa ona her konuda destek olacağım. Böyle şeyleri benle paylaşabilecek.
Senin hiç çocuğun olacak mı...?
Kapa çeneni! Bu şimdi düşünülecek konu değil.
Bu sefer olmasın da... Hem en çok istediğim şey diyorsun, hem de ölesiye korkuyorsun...
Ne yapabilirim ki! Kendi başımayım! Hiç bir şeyim yok!! Ona ne verebilirim ki görmüyor musun!
Bugün de gelmezse ne yapacaksın peki?
BİLMİYORUM!!!

...Dördüncü gün, öğleden sonra...

Bir damla kan gördüm!!!
Bir damla olması bir şey ifade etmez, biliyorsun. Hamileliğin ilk döneminde böyle akıntılar olabiliyor.
Devamı gelecektir, böyle böyle başlayacak işte!
Tam başlamadan rahat edemezsin.
Yine de bir parça rahatladım.

...Dördüncü gün, akşam...

Hala mı tam gelmiyor?
Hayır! Bir kaç damla yalnızca... Manyak gibi 15 dakikada bir bakıyorum ama artmıyor.
Ya böyle biraz olup da yarına hepten kesilirse? Yine doktora gitmen gerekir o halde.
Ben hep böyle mutlu günlerin ardından günlerce acı çekmek, kıvranmak zorunda mıyım??!! O hep sefasını sürüyor, ben cefasını çekiyorum! Şimdi o arkadaşlarıyla tatilde eğlenirken ben burada kendimi tırnaklıyor olacağım!
Böyle oluyor işte... Sonunda yapayalnızsın-unutma bunu. Ona göre sen de yalnız kendini düşün.
Hayatı bu kadar acımasız, müdanasız yaşamalıyım değil mi...
Ne yazık ki...

...Beşinci gün, sabah...

Kan! Kıpkırmızı, taptaze, oluk oluk boşalıyor!
Oh! Rahatla artık, geçti...
Geçti...


























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder