(27 HAZİRAN PERŞEMBE)
Yine evde temizlik günü, çok erken uyandım ve yeni başladığım yoga programını yaptıktan sonra duşumu aldım. Ardından salondaki eşyalarımı toparlayıp kedileri balkona, yatak odasına kapattım. Sabah sabah banyoya işediklerini görüp orayı sildim, salonun köşesinde de belli belirsiz bir koku alınca moralim bozuldu. Baş edemeyip annemi aradım, o da biraz kızdı haklı olarak; her işe ben koşuyorum diye. Kısacası stresli başlayan gün stresli devam etti; kahvaltımı ancak yapabilmiştim ki balkona işediler sevgili kedilerimiz. Temizlikçi kadın görüp de iğrenmesin diye kendimiz sildik, tam masa başına oturdum ki bu sefer de odaya kapattığım kediler huysuzlanıp hem çiş hem kaka yapmışlar. Artık çıldırma noktasına geldim ve evde 2 aydır misafir ettiğimiz 2 kediyi veren arkadaşımı aradım. Telefonda sinirli konuştuğuma şaşırmış olmalı, 2 saat içinde görüşmek için sözleştik. Hava da nasıl sıcak, dayanılmaz... Elim ayağım titremeye başladı sinirden, kendisi gezip tozarken kedilere ben bakıyorum, çilesi bana düşüyor, herkesle onlar yüzünden tartışıyorum... Kendisi zor zamanlar geçiriyor diye anlayışlı olayım dedim, yük etmemek için ona yansıtmadım halimi ama artık burama kadar geldi! Bir sinirle evden çıktım gittim Üsküdar'a, zaten yine iki arada bir buluşma oldu. Bir yerden bir yere giderken derdimi anlatmak zorunda kalmak da iyice tepemi attırdı, geçen haftaki veda konuşmasından sonra düşündüğüm her şeyi yüzüne söyledim. Hayatla başa çıkamayacak kadar zayıf olduğunu, bir duygusal bunalımda işi bırakmasını anlamsız bulduğumu, kendisini hayatta hep bir kurban rolüne sokup kurtarıcı aradığını... aklımdaki her şeyi söyledim, aslında onun iyiliği için yüzleştirmek istedim. Benim söylemem ona dokundu sanırım, özellikle de kediler konusunda bencillik yaptığını söylememi kabullenemedi. Yine de biraz düşününce beni daha iyi anladığına inanıyorum, sonradan içi rahat etmemiş ki tekrar arayıp konuşmak istedi.
Neyse, kedileri parka bırakmak zorunda kalacağımız kesinleşince gerçekten üzüldüm, onlara alışmıştık. Biraz rahatlamak için bira içmeye mahallede bir yere oturduk, yeniden karşılıklı konuşmak iyi geldi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder