Haftanın ilk gününe biraz düşük motivasyonla ve keyifsiz başladıysam, suçu pazartesiye mi atayım?
Genelde evde yalnız kaldığım günlerde böyle abur cubur yemeye ve geç yatmaya sarıyorum, üstelik gereksiz yere oyalanıyorum ve ne bir filme tam kendimi verip sonuna kadar izleyebiliyorum ne başka bir şey yapıyorum doğru düzgün...
Takip ettiğim bir vlogger kızın niyetler videosunu izledim bu sabah, bana iyi geldi. Belki de bundan böyle "haftalık planlar" yerine "aylık niyetler" belirlemeliyim?
Bankada sıra bekleyip ödeme yapmak için uğraştığım boş bir gün oldu aslında, canımı sıkan da verimli çalışamamış olmak. Yarın umarım daha normal saatte uyanır ve daha çok iş bitirebilirim.
Küveti emaye spreyi ile yenileme işine girdik bugün bir de, o zehirli gaz bulutunun birden evi kaplaması fenaydı, neyse ki kısa sürede havalandırdık da bir koku kalmadı şimdi.
Akşam arkadaşım uğradı, mahallemizde bir şeyler yemeye oturduk ve karşılıklı bunalımlarımızı paylaştık. Herkesin bir çabası var hayatta, uğraşıp duruyoruz işte.
Kendime bir dondurma kıyağı çektim ve "Ateş Savaşı" filmini açtım yatmadan önce, küçük mutlulukları seviyorum. Kendi ritmimi oluşturmayı seviyorum hayatta, en azından, hiç değilse bu var...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder