Agathacığımın Baykuşevi'ni okumaktan kendimi alamayınca gece 1 gibi uykuya daldığımdan bu sabah 10 civarında uyandım. Dinlenmiş, önceki günlere göre daha keyifli hissederek hemen kahvaltıya oturdum.
Aralık sonundan ertelediğim cilt bakımı randevuma aceleyle yetiştim, kendimi buharın mayıştıran sıcağına bıraktım...
Bu kez daha sohbetli bir seans geçirdim, radyo frekansın ütüye benzediğini keşfedince güldüm, sedyeden kalkıp aynaya bakınca yeni doğmuş bebek gibi pembe beyaz gördüm yüzümü.
Altın parçacıklı göz çevresi kremimle eve yürürken pek mesuttum, yalnız hava birkaç günde nasıl bu kadar ısınmış onu anlayamadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder