6 Mart 2013 Çarşamba
1351
Bu sabah kahvaltıdan evvel, daha çok acıkıp daha iştahla yemek için yürüyüşe çıktım. Alınacak bir biletim de vardı, aşağı inmişken onu da aradan çıkarttım ama geri dönerken çıktığım yokuş epey nefesimi kesti doğrusu. Daha çok yürümek lazım, dedim kendi kendime, daha çok gezmek, daha fazla değişik şey görmek, daha bir açılmak lazım. 1 saat yürümüşüm, terlemiş ve yorulmuş, ama en çok da acıkmış döndüm eve, hemen suya girdim. Islak saçlarla kahvaltı ettim sonra, ıslak saçlı durmak ban hep yazı hatırlatır da sevinirim. Daha sık yıkanmak lazım, dedim içimden, daha çok yüzmek, daha fazla su kenarına inmek, suya bakmak, dalga sesi dinlemek lazım. Bir yumurta haşladım, bir avuç ceviz koydum tabağa, körpecik tere yapraklarına limon sıkıp zeytinyağı gezdirdim, mis gibi bahar kokuyordu kahvaltım! Daha bir iyice duydum; bahar geliyor- çanlı çıngıraklı, bayraklı marşlı, çoluk çocuk, kafa göz yararcasına, bodoslama, şen şakrak, allı güllü, hem hepimize, hem de bedava- bahar geliyor!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder