(14 HAZİRAN ÇARŞAMBA)
Sıkıcı gündelik işlerim arasında her mola verdiğimde, senle birlikte konsere gittiğimizi hayal ediyorum:
Yıldızların altında yan yana oturup müziği tüm benliğimizle dinlediğimiz ve yıldızlar gibi parladığımız o geceyi... Gözlerinin içine bakarak seni karşılamayı, belki koluna girerek salona eşlik etmeyi düşlüyorum... Sadece birlikte konsere gideceğiz-fazlası yok, korkma. Ya da kork!
Bir anın sonsuza uzayıp yayıldığı o geceyi düşlüyorum; İstanbul'da ikimiz, yan yana koltuklarda oturmuş, aynı parçayı dinliyoruz aynı anda. İkimiz de oradayız, tek kelimeyle ve kelimenin tam anlamıyla, varız. Bundan daha canlı hissettiren bir an düşünemiyorum, ya sen?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder