30 Haziran 2022 Perşembe

4749

(23 HAZİRAN)

Sabaha enerjik uyandım, sandığımdan daha uyanık hissediyorum. 

Telaşlanmadan kahvaltı edip bavul yaptım, hava alanına çabucak vardım.

Uçağımı beklerken bir kahve içtim, aynı uçuşta olduğum arkadaşlarımı görür müyüm diye etrafa bakındım. Aklımdan senaryolar, diyaloglar geçmeye başladığında fazla dinlemedim. 

Kapıda sıralandığımızda yol arkadaşlarımdan biriyle tanıştık, ne tatlı bir kız, diye düşündüm.

Heyecanla uçuşun bitmesini bekledim, yangın yüzünden tedirgindim bir de.

Dalaman'da diğer arkadaşlarla buluştuk ve araca bindik, yol beklediğimden biraz daha uzun sürdü. Virajlı yollardan Akyaka sapağına geldik, Yenicevadi tatlı bir Akdeniz köyü, plajdaki mekandan uzakmış. 

Hızlıca odalarımıza yerleşip hemen tanışma dersi için şalaya çıktık. 

Tam da beklediğim gibiydi her şey ve ben sanki hep oradaymışım gibi uyum sağladım hemen.

"Kendimi tanıtmak benim için hep zordur, kendimden bahsetmeyi genelde sevmem ve yabaninin tekiyimdir. 30lu yaşlarımın başına kadar Rana denen kadını mükemmel derecede iyi tanıdığımı zannediyordum, ta ki asla yapmam dediğim şeyleri yapmaya başlayana kadar... Bunlar bazen tehlikeliydi, ama çok da eğlenceliydi. En son yaptığım en tehlikeli ve en eğlenceli şey de; başka bir ameliyata girmek üzereyken tesadüfen hamile olduğumu öğrendim. Başta inanamadım, sonra ikiz olduklarını öğrendim ve doğurdum."

"Kaç yaşındalar?"

"8 aylıklar"

"Ve sen buradasın? Tebrik ederim."

"Bilemiyorum tebrik mi etmek lazım, yoksa...? Aslında psikolog bir arkadaşım bu ayrılık için çok küçük olduklarını söyledi ve gitmememi önermedi, bir yandan onlara travma geçirtmekten de korkuyorum ama yine de gelmeye karar verdim. Çünkü; onlara bırakacağım gerçekten para edecek tek mirasın burada öğreneceklerim olduğunu düşündüm."

"İşte tam da bu sebeple tam 2500 yıl önce bir prens 29 yaşındayken ailesini terk etti ve sarayından çıkıp yollara düştü."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder