(14 MART PERŞEMBE)
Sonunda acil siparişlerimi yetiştirdim, kargoya hazır paketledim ve şimdi biraz tatile ihtiyacım var. Tatil dediysem; işte başka işlerle uğraşmak bana iyi geliyor. Bir süredir uzak kaldığım piyano dersime gideceğim bu akşam, yarın da seramik atölyesine.
Kahvaltı ve yolculuk tantanasından sonra öğlen vakti dışarı çıkıyorum, bir iki işimi halletmem lazım önce. Göz doktorundan sonra gözlük bakmaya gidiyoruz annemle, pek tabi ki yine TomFord beğeniyorum. Bu adama olan aşkım bitmedi gitti. Üzerine parfüm, üzerine gözlük tanımam.
Umarım keyifle uzun kullanırım, bu kez de yine köşeli, siyah kemik çerçeveli ama çok hafif bir model seçtim.
Akşamüstü biraz dinlendikten sonra derse gittim, gayet sakindim bu sefer. Geçen derste hiç bir şekilde çalamadığım parçayı gözümde fazlaca büyütmüşüm, aslında yapamayacağım bir şey değilmiş. Mükemmel olmasa da iyi çaldım, sonra yeni parçaya geçtik. Hiç paniklemeden, yavaş yavaş girdim ve sonuna kadar da götürdüm, bu kez performansımdan memnunum.
Biraz da teorik ders yapalım demiştik artık; majörlerin ilgili minör akorlarını öğrendim. Sonra diyez sıralamasını ve diyezleri verilen parçanın tonunu bulmayı...
Biraz karışık gibi gelse de, aslında hepsi birbiriyle bağlantılı ve matematikten başka bir şey değil.
Seslerin doğadaki sesleri taklit ettiğini ve doğal sıralamaya göre piyanoda sıralandığını öğrenince çok etkilendim. Çok acayip bir şey müzik, gerçekten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder