(21 TEMMUZ CUMARTESİ)
Çok işimiz var bugün, erkenden başlıyoruz hafta sonuna. Güzel bir kahvaltıdan sonra öncelikli işleri sıraya koyuyoruz; emlakçı ile randevu ilk işimiz.
Yakınımızdaki bir apartman dairesini geziyoruz, aslında altlı üstlü 2 daireyi birden görme şansı buluyoruz. Biri eski ama şahane koru manzaralı, diğerinin ise tek kusuru banyosunun yenilenmemiş olması. Her dairenin bir bit yeniği illa ki çıkacak işte! En azından burası son derece geniş, ferah, büyük balkonlarıyla depolama alanı sunan temiz bir bina. Asansörü, girişi filan hep daha düzgün şimdiki evimizden. İçime sindi bir şekilde, umarım burası olur. 11. katta boşalan daireyi de görüp öyle karar vereceğiz, haydi inşallah!
Öğleden sonra sosyal medya paylaşımları ve müşteri mesajlarına bakıyorum biraz, akşamüstü arkadaşlarımızla Emirli planımız var yine. Sahile her şeyimizi taşımaktansa daha sakin biz bize oluruz, ev rahatlığında oturalım dedik-çok da iyi ettik. Küçük Deniz de kendine arkadaş bulunca acayip güzel vakit geçiriyoruz burada.
Bu seferki menümüz deniz ürünleri üzerine şekillendi; tereyağında karides, midyeli tagliatelle, avokadolu ton balıklı ezme yanında beyaz şarap...
Midyeli makarna sosu inanılmaz lezzetli olmuş, öğlen yemeğini pas geçtiğim için acıkmıştım da kendimi aşarak yedim resmen.
Akşamın şarkısı "Herkes gitti yalnız kaldım meyhanede, Gözyaşlarımı içtim son peymanede"
Müzeyyen yorumu mu daha güzel, Safiye mi?
Defalarca kere dinleyebilirim- ben mest...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder