(16 ARALIK CUMARTESİ)
Cuma gece yarısından sonra uyuyunca hafta sonuna geç başlamış gibi hissediyorum, kahvaltıdan sonra bir de ev işlerine dalınca yarım günü böyle harcadık... Ne zamandır üst üste olan çalışma odamı toparlayıp her şeyin tozunu aldım, böylece eksiklerimi de görmüş oldum. Kendime takvim, ajanda, kalemler, silgiler almaya karar verdim-kırtasiye alışverişine bayılırım!
Öğleden sonra Kadıköy'e geçip birkaç film aldık, ardından kırtasiye gezdik. Yorulunca kendimize kahve molası için oturacak yer bulamadık, epey yürüdük Moda'ya doğru. Sonunda Mambochino cafede bir yer bulduk, birer kahve yanına limonlu böğürtlenli mousse istedik.
Akşam arkadaşlarımızla buluştuk, biraz sohbet edip çay içtik, herkes yorgundu ama yılbaşı planları yapmak iyi geldi.
Evde bir film seçtik bu gece için; Agatha Christie'nin Crooked House hikayesi. Yeni çevrilen ama bizim izlediğimiz kopyanın kalitesi yeterli olmadığı için bana izlemesi zor gelen bir filmdi. Yine de Agatha her zaman favorim; 30lar 40lar stili, şampanya ve kürkler içinde zengin kadınların anlatıldığı ve muhakkak bir kız kurusunun kilit rolde yer aldığı öyküleriyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder